Erdoğan’ın direktifiyle özel bir savunma sanayi şirketi tarafından yarı otomatik keskin nişancı tüfeğine talep gittikçe artıyor. Özel bir savunma sanayi şirketi tarafından Türkiye’de ilk kez prototipi tamamlanan tüfeğe 3 ülkeden sipariş geldi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla Kırıkkale’de AR-GE çalışmalarına 2018 yılında başlanan ve yüzde 100 yerli ve milli olarak 3 mühendis tarafından tasarlanan yarı otomatik keskin nişancı tüfeğinin (sniper tüfeği), prototipi tamamlandı. Şirketin Genel Müdürü, tüfek için 3 ülkeden şimdiden sipariş geldiğini söyledi.
Sniper tüfeğinin testleri tamamlandıktan sonra seri üretim için Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı’ndan (KOSGEB) da hibe desteği alınacağı bildirildi. AR-GE süreci devam eden sniper tüfeği, 5+1 mermi kapasitesine sahip ve 6 yivsetli namlu ile donatıldı. 6 kilogram ağırlığındaki tüfeğin etkili menzili bin 300 metre, azami menzili ise 3 bin 500 metre olacağı öngörülüyor. Sniper tüfeğinin diğer bir özelliği ise hem sağ hem de solak atıcılar tarafından kullanılabiliyor olması.
“SNİPER TÜFEĞİNİN EN BÜYÜK ÖZELLİĞİ DÜRBÜNÜDÜR”
Türkiye’nin ilk yarı otomatik keskin nişancı tüfeğinin prototipini ürettiklerini belirten şirketin Genel Müdürü, “Artık teknoloji ürünleri silahlar bir güç sağlamaya başladı. Sniper tüfeğinin en büyük özelliği dürbünüdür. Dürbünler çok gelişti artık hedefi daha net mesafe ölçer. Atıcının daha hızlı hedef alması, hareketli uzak mesafeli hedefleri kolay vurma, birde zaman kaybını önlemek için yarı otomatik sniper tüfeğinin Türkiye’mize kazandırmak istedik” dedi.
“KIRIKKALE ŞEHRİMİZİ DÜNYAYA TANITIMINI YAPMAK İSTİYORUZ”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘özel sektördeki firmaların yerli silah üretimine el atması’ isteği üzerine yüzde 100 yerli olarak sniper tüfeği ürettiklerini kaydeden Hamzaoğlu, şöyle konuştu:
“Kırıkkale gibi bir şehirde 100 yıllık geçmişi olan bir Makine Kimya Endüstrisi Kurumu (MKE) var. Çok büyük işler yaptı. Milli Piyade Tüfekleri (MPT), Bora tüfekleri ile beraber. Biz de Makine Kimya Endüstrisi Kurumunun geliştirdiği tüfeklere yakın tüfekler yapmak, onlardan farklı tüfekler gerçekleştirerek ülkemize bir şeyler kazandırmak için Kırıkkale’ye geldik. Şu anda zaten Kırıkkale’de bu imkan çok iyi sağlanıyor. Ben her zaman şunu söylüyorum: Kırıkkale, Türkiye’nin Savunma Sanayi şehri yani 100 yıl önce kurulmuş ama gelişmede bir durağan söz konusu. Artık Kırıkkale bu durağandan atak duruma geçti bunu da Makine Kimya Endüstrisi Kurumu çalışanlarına özellikle teşekkür ediyorum. Milli Piyade Tüfeği ve Bora gibi silahları geliştirdiler, ordumuza hizmet ettiler. Biz de onlara destek amaçlı yarı otomatik sniper tüfeğini üretmek istedik, buraya yatırım kararı aldık. Bizim önceliğimiz; Türkiye’nin ilk yerli yarı otomatik sniper tüfeğini gerçekleştirmek için hem Kırıkkale’mizi onurlandırmak, hem devletimizi onurlandırmak hem de Kırıkkale şehrimizi dünyaya tanıtımını yapmak istiyoruz. Geçen gün basın açıklamasından sonra talepler geldi. 3 ülkeden sipariş verdiler, bizimle çalışmak istediler. Şu anda silahımızı geliştireceğimiz için daha iyi şartlar daha iyi ortam hazırlayacağız. Zaten ilk testleri başarıyla gerçekleştirdik. Silahımızın 4 evresi var onları da gerçekleştirip ondan sonra bizim için önceliğimiz Türk devleti. Devletimin emniyet ve askeri güçleri. Devlet büyüklerim beğendiği zaman yurt dışında da pazarlamayı düşünüyoruz. Önceliğimiz kendi ülkemize hizmet edebilmek.”
“TÜFEĞİMİZİ NATO TESTLERİNDEN DAHA İYİ TESTLERE SOKACAĞIZ”
Hamzaoğlu, “Çeliğe şekil veren Türklerdir. Avrupalı ve Amerikalılar şekil vermiş çeliği alarak standart halini sundular. Bu standartları ile bizi zorlamaya başladılar. Ama biz şuanda onlardan daha iyi ürünler yapabiliyoruz. Daha iyi ürünler ortaya çıkacağına inanıyorum. Türkiye atalarından çeliğe şekil verdi, şimdi standartların üstüne çıkacaktır. O yüzden de NATO ve Amerika’da üretilen silahlar Türkiye’deki testlerden kalabiliyor, bunu da gördük. Türk firmaları var, NATO standartları üzerinde olan silahlar Kırıkkale’nin Milli Piyade Tüfeği NATO testinde geçmiş bir silahtır. Avrupa bu testlere tabi olduğu için bizde bu testleri gerçekleştireceğiz. Hatta benim bir iddiam var; NATO testlerinden daha iyi testlere sokacağız. İleri de o silahlarla beraber NATO testlerinden kendimize ait testler olmasını da talep ediyoruz. Özellikle daha zorlu şartlarda. Bir silah dünyanın her yerinde çalışabilmeli. Çölde’de çalışabilmeli, Kuzey Kutbunda da çalışabilmeli, silahları ülkemizde geliştirebilecek özelliğe sahibiz. Yaklaşık olarak silahımızı 7-8 ay sonra test aşamasını başarılı bir şekilde devletimize sunacağız.” şeklinde konuştu.